Türkiye’de spunbond, meltblown, bikomponent, mikrofilament ve SMS üretimini ilk başlatan firma olarak bilinen Mogul, EDANA’ya (Avrupa Nonwoven Birliği) Türkiye’den katılan ilk üyedir. Kapasitesinin büyük bir bölümünü başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyada 56 ülkeye ihraç eden Mogul, Türkiye’de ilk 1000 ihracatçı firma ve sanayi kuruluşu arasında yer almaktadır. 2013 yılından beri Nonwoven Industry’nin dünyadaki en büyük ilk 40 nonwoven üreticisi arasında yer alan şirket, kaydettiği hızlı büyümeden dolayı 2001 yılında ve 2016 yılında iki kez INDA tarafından Girişimcilik Özel Ödülü’ne layık görülmüştür.
Türkiye’nin ilk mikroflament kumaşı olan Madaline®’i üreterek konfeksiyon sektöründe yepyeni bir çığır açan Mogul Şirketi’nin Satış Direktörü Murat Pırasacı, Madaline® kumaşının merak edilen ayrıntılarını okuyucularımıza aktardı.
Uzun yıllara dayanan nonwoven sektöründeki markalaşmış başarınızı şirketin kuruluş aşaması ve bugünü ile okuyucularımızla paylaşır mısınız?
1997 yılında kurulan Mogul, üretimini Gaziantep’te sürdüren bir aile şirketidir. Firmanın faaliyet alanı nonwoven kumaşlar, kompozit kumaşlar ve bunlardan mamul bazı bitmiş ürünlerin üretim ve satışıdır. Mogul yönetim merkezi ve birinci üretim tesisi, Gaziantep 2.Organize Sanayi Bölgesi’nde yer almaktadır, ikinci üretim tesisi 2007 yılında Gaziantep 3.Organize Sanayi bölgesinde üretime açılmıştır. Yurtiçi satışlar ve depolama için 2002 yılında İstanbul Bayrampaşa’da hizmete açılmıştır. Lüleburgaz’da yeni bir tesis yatırımı başlatılmış olup 2016’nın ikinci çeyreğinde ilk üretim hattı devreye girmiştir. Ayrıca ABD Güney Karolina Eyaleti’nde yeni üretim tesisi 2017 Mart ayında devreye alınmıştır. 4 tesiste yaklaşık 500 çalışan istihdam edilmektedir. Mogul’un ürün portföyünde spunlace, PP spunbond, Pet spunbond, meltblown, SMS ve kompozitler (SM-MMM-SMM) extrüzyon kaplama/ lamine kumaşlar, Peva Film ve bunlardan üretilen bazı nihai ürünler bulunmaktadır. Kumaş temin edilen ana sektörler arasında temizlik bezi, ıslak mendil, inşaat sektörü, yağ emici ürünler, filtrasyon, kaplama/ laminasyon astarları, mobilya/yatak sektörü, ambalaj, otomotiv, ziraat, hijyen, medikal, kablo izolasyonu, elektrik süpürgesi toz torbası, yumuşatıcı pedler yer almaktadır.
Mogul’un yeni mikrofilament ürünü ezber bozan Madaline® kumaş üretiminden biraz bahseder misiniz?
Mogul tarafından patentle üretimi yapılan ve dünyada bu konuda mevcut iki teknolojiden biri olan Madaline®, konfeksiyon sektöründe yepyeni bir çığır açmaktadır. Amerikan NCSU patentli teknolojiyle Endüstri 4.0 normlarına uygun olarak el değmeden, kalitenin kameralar tarafından anlık kontrol edildiği bir prosesle üretilen Madaline® kumaş üretimi, hammadde girişinden kumaş çıkışına kadar 2-3 dakika içinde gerçekleşmektedir. Konvansiyonel iplik-dokuma ve örme süreçlerinin entegrasyona bağlı olarak birkaç saatten haftalara uzayan süreçte üretildiği düşünülürse bu inanılmaz bir hız sağlamaktadır. Bu da günümüz hızlı moda konseptine bir cevap niteliğindedir.
“ Moda, petrolden sonra dünyayı en çok kirleten ikinci endüstridir.”
Su yoluyla atılan kimyasallar su kaynaklarının kirlenmesine ve o bölgedeki habitatın tahribatına neden olmaktadır. Karbon salınımı ise global havacılık sektörü ile eş değerde. Moda endüstrisi tek başına küresel karbon emisyonunun %5’ini oluşturuyor ki bu rakam oldukça çarpıcı ve yüksek. Üretilen tekstil ürünlerinin %60’ını aynı sene sonunda ya tüketim fazlası olarak kalıyor veya çöpe dönüşüyor.
Madaline® kumaş normalde terbiye işlemleriyle su ve kurutma enerjisiyle yapılan ve atık problemi yaratan boyama işlemini tek adımda ve üretim esnasında yaparak, üretim hızı sayesinde Madaline® prosesi, minimal düzeyde karbon ayak izi içerir ve konvansiyonel kumaşlarla karşılaştırıldığında çevresel etkileri önemli ölçüde azaltılmıştır.
Madaline®, performans odaklıdır ve bu nedenle de geleneksel tekstillerle kıyaslandığında benzer performansa ulaşmak için daha az gramajda kumaşa ihtiyaç duyar, bu da hem uygun maliyet hem de daha az çevresel etki demektir. Madaline® için üzerinde çalışılan bir diğer konsept de geri dönüşümlü hammadde kullanarak karbon ayak izini en aza indirmek ve gittikçe yaygınlaşan döngüsel(Circular) moda konseptine uyum sağlamaktır.
Çevre açısından özellikle belirtmek gerekir ki Madaline® tüylenmesi çok düşük bir kumaştır ve yıkama suyunda doğaya elyaf salmaz. Konvansiyonel mikrofiber kumaşlar her bir yıkama döngüsünde ‘gramlarca’ mikrofiber bırakabilir. Bu mikrofiberler, atık sularla birlikte arıtma tesislerine gider ve bunların %40’lara varan kısmı nehirler, göller ve okyanuslara karışarak suda yaşayan canlıların besin zincirine katılır. Bu şekilde Madaline®, refahımızı desteklemek ve iyileştirmek için fiber plastiklerin besin zincirimize girişini azaltabilir.
İnsan saçından 100 kat daha ince sonsuz mikrofilamentler, çok yönlü dayanıklılığa sahip uniform ve tüylenmeyen bir kumaş elde edecek şekilde, suyla iğnelenir.
“Madaline®, hafif ve kompakt oluşu, iyi bir nem yönetimi ile birlikte nefes alabilir oluşu, tüylenmemesi, iyi bir ısı yalıtımı sağlaması, kırışmaması ve çabuk kuruması gibi benzersiz ve cazip özelliklere sahiptir.”
Şekil hafızası, ısı ve baskıyla kalıcı üç boyutlu yapı sağlanması ve desen verilmesini kenarlarda saçaklanma yapmayan yapısı kumaşın biye ve kenar dikişi olmadan konfeksiyon yapılmasını sağlar. Giysi uygulamalarında, ter buharı vücuttan uzağa gönderilir ancak kumaşın yoğun yapısı bakterilerin ve mikroorganizmaların kumaşın içine girmesini ve orada konaklamasını engeller. Nem hızlıca dışarıya atıldığında ve bakterilerin girişi önlendiğinden, bakteri çoğalması nedeniyle kötü kokuların oluşumu da önlenir ve böylelikle kuru ve temiz bir his elde edilir. İşlenmemiş Madaline®, suyun içerisinde kendi ağırlığının %200 kadarını absorbe eder ve hidrofilik işlemle birlikte bu emiciliği %500’e çıkabilir. Bu, geleneksel tekstillerin emiciliğinden %70 daha fazladır. Absorbe etse bile Madaline®, kumaştaki mikro-kanallar vasıtasıyla nemi hızlıca buharlaştırır. Dolayısıyla, bir yandan ciddi bir absorpsiyon sağlayıp diğer yandan çok çabuk kuruyan Madaline®, mükemmel bir nem yönetimi özelliğine sahiptir. Bu da bornoz, havlu, temizlik bezi ve aktif giyim gibi alanlarda ciddi bir avantaj sağlamaktadır.
Madaline®, toz akarı alerjisi hastalarına tam rahatlama ve tahta kurularının yayılmasına karşı koruma sağlayan, doğal hipoalerjenik bir üründür. Madeline®’e dünya çapında tanınan ECARF ‘Alerji Dostu Ürünler ve Hizmetler’ sertifikası verilmiştir.
Gelişmiş performansı sayesinde Madaline® konfeksiyon uygulamalarının yanı sıra Ev Tekstili Ürünleri, Kıyafet, Temizlik, Hijyen ve Tıbbi Alanlar, Teknik Ambalajlama, Grafik ve Baskı Zemini, Otomotiv ve Havacılık, Akustik, Filtreleme, Gıdayla Temas, Etiketler gibi farklı ve geniş uygulama alanlarında kullanılabilir.
Türkiye’nin ilk mikroflament kumaşını ürettiniz. Bu tür bir inovasyonun Türkiye ve dünyaya yansımaları nasıl oldu?
Madaline® kumaşı katma değerli bir ürün olup, nitelikli ve katma değeri yüksek ihracat ürünleri yaratmada tekstil sektörüne önemli bir girdi oluşturmaktadır. Ayrıca endüstriyel uygulamalarında ithal ikamesi olarak pek çok sektörde kullanılmaya başlanmış olup, ülke olarak cari açığımızı kapatmada yardımcı olmaktadır.
Teknik tekstillerdeki ürünlerinizin kullanım alanları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Madaline® kumaşının özel yapısı sebebi ile ısısal konforu daha az miktarda Madaline® ile sağlayabilmekteyiz. Ayrıca hiçbir kimyasal kullanılmadan %94,5 bakteri filtre özelliği ile ev tekstilinden, kişisel giyime benzersiz avantajlar sunmaktadır. Madaline® kumaşından yapılan giyim ürünlerinde ter kokusu oluşmamaktadır.
Ürünlerinizi sürdürülebilir yapan özellikler nelerdir?
Madaline® kumaşını ürettiğimiz Lüleburgaz tesisimiz Endüstri 4.0 normlarına uygun olarak üretim yapmaktadır. Ürün tamamlama ve kullanımı sürecinde minimum çevresel etkiye sahip olması ve besin zincirine mikropartikül düzeyde kirletmemesi çok önemlidir. Bir kilogram denim kumaş üretmek için toplam 10.800 litre su kullanıldığını düşünürsek global olarak kaynaklarımızı daha efektif kullanmak durumundayız.
Nonwoven sektöründe Türkiye’nin durumu ve geleceği hakkında düşüncelerinizi nelerdir?
Nonwoven sektörü geçtiğimiz 10 yılda son derece ciddi bir gelişim göstermiş ve Türkiye, dünyada önemli bir oyuncu haline gelmiştir. Kapasite olarak Türkiye, Avrupa’da Almanya’dan sonra ikinci sıraya yerleşmiştir ki bu sektörün Türkiye ve Avrupa’daki geçmişi dikkate alınırsa önemli bir başarıdır. Mevcut kapasite üreticilerin ciddi miktarda ihracat yapmalarını gerektirmektedir ki firmalar bu konuda başarılıdır. Ayrıca Türkiye’de nonwoven kullanımı hızlı bir şekilde artmaktadır. Türkiye’ de kurulu makine parkının göreceli olarak yeni olması bir avantajdır. Gelecekte farklı ve katma değerli teknolojilere yönelip yatırım yapılması durumunda Türkiye, önemli bir oyuncu olmaya devam edecektir.
Türkiye’nin ihracat yapan en önemli şirketlerindensiniz. Ürünlerinizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz? En çok hangi ürünleriniz ön planda?
Mogul olarak üretimimizin %60’ını ihraç etmekteyiz. Ayrıca 2017 yılında South Caroline USA’de yatırımımızı devreye aldık. Mogul şirketi farklı teknolojileri kullanarak en geniş nonwoven ürün yelpazesine sahiptir. Dünya nonwoven sıralamasında ilk 40’a girmektedir. İhraç ürünlerimiz arasında medikal, otomotiv, çevre, tarım, aeropace, ayakkabı, mobilya, dijital baskı ve tekstile uzanan geniş bir üretim yelpazesi vardır.
Mogul şirketi 2018 yılını nasıl geçirdi? 2018 yılı değerlendirmenizi alabilir miyiz?
2018 yılı döviz ve hammadde fiyatlarında dalgalanma her sektörde olduğu gibi nonwoven sektöründe de etkileri görüldü. Bu yılı ihracat pazarlarındaki etkinliğimizi daha da artırdığımız bir yıl olarak değerlendirebiliriz. Mogul olarak en önemli adımımız Lüleburgaz tesislerimizde üretmiş olduğumuz Madaline® kumaşının farklı sektörlerde kullanımını başlatmak oldu. Konu ile ilgili başlatılan işbirlikleri önümüzdeki yıllarda etkisini daha etkin olarak gösterecektir.
Mogul’un önümüzdeki süreçte hedefleri nelerdir?
Her zaman yenilikçi ürün ve teknolojilere yatırım yapan bir şirket olarak, nonwoven sektöründeki bu yenilikçi konumuzu pekiştireceğiz. Madaline® kumaşının kullanım alanlarını ve işbirliklerini daha da genişleterek kullanım alanlarını artırmak hedefindeyiz.
2019 yılı beklentileriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
2019 yılı, ülkemiz açısından ekonomik olarak zorlu geçeceği öngörülmektedir. Dolayısıyla iç piyasada bir miktar daralma olacağını öngörebiliriz. Firmalar ağırlıklı olarak ihracat pazarlarını geliştirmeye çalışacaktır. Bu da fiyat rekabeti ve kar erozyonuna yol açabilir. Parite, kurlar, hammadde fiyat seyri sektörün yakından takip edeceği konulardır. Çin ile olan gümrük oranlarının arttırılması Amerikan pazarında fırsatlar yaratabilir.